Yapay zeka işimizi elimizden alacak mı?
12/11/2021
Yapay zeka işimizi elimizden alacak mı?
Birçoğumuzun aklındaki soruyu sorarak başlamak istiyorum: Yapay zeka işimizi elimizden alacak mı? Sonun cevabı için Sanayi Devrimi'ne kadar uzanmak gerekiyor. Sanayi Devrimi sırasında, fabrikalarda kas gücünden makinalar ile üretime geçildikten sonra günde 10 çift ayakkabı üretilirken birden 200 çift üretilmeye başlandı. Fabrikalarda deri kesip ayakkabı yapacak ustaların yeteneklerine eskisi kadar ihtiyaç kalmasa da makinaları kullanacak ustalara ihtiyaç doğdu. İnsanlar bir ömür boyunca 3-5 çift ayakkabı tüketirken üretimin kolaylaşması ve ürünün ucuzlaması ile 30-50 çift tüketmeye başladı. İmalathanelerde ayakkabı üretenlerin yerini, ayakkabı üreten makinelerden anlayan mühendisler, ayakkabı tasarımcıları, satış mağazası çalışanları, tedarik zinciri için planlama yapanlar, ürün reklamlarında oynayanlar aldı.
Yapay zekanın önümüze açtığı imkanlar ile bugüne kadar analiz edilmemiş veriler kullanılmaya ve hayatımızın bir parçası olmaya başlayacak, böylelikle bugüne kadar ihtiyaç hissetmediğimiz ancak yapay zeka ile mümkün kılınan analizler hayatımıza ciddi etki edecek. İşte tüm işlerin doğurduğu ihtiyaçlar, bugüne kadar ihtiyaç duyulmayan farklı yetenek ve becerilere sahip iş gücünün ortaya çıkışına kapı aralayacak. Şu an bile en çok aranan yetenek profilleri arasında veri mühendisleri, veri bilimciler ve veri analistleri başı çekiyor. Bundan sonra ise veri stratejistleri, veri mimarları ve benzeri yeni meslekler daha çok parlayacak.
Peki, gelecekte yapay zeka bizim yerimize kararlar mı alacak? İnsanların özgür iradesine ihtiyaç duyulmayacak mı? Ne kadar otonom yapılar hedeflense de yapay zekanın teknolojiye yön vereceği kesin. Ancak bunun yüzde 100 otonom olacağını söyleyemeyiz. Yapay zekayı destekleyici yönü ile kendi hayatımızı kolaylaştırmak için kullanacağız. Kararları alırken farklı seviyelerde tanımlayıcı ve öngörücü yapay zekadan destek alacağız. Ancak insan faktörü her zaman kritik kararlar için vazgeçilmez kalacak ve makine öğrenmesi teknolojileri ile yapay zekayı besleyen yine biz insanlar olacağız.
Yapay zeka uygulamaları regülasyona tabi olacak
Yapay zeka geleceğin teknolojisi olmaktan çıkarak günümüzü şekillendirmeye çoktan başladı. Birçok unsuruyla hayatımıza giriş yapan yapay zeka uygulamaları etik tartışmaları da yanında getirdi. Bu tartışmalara karşılık teknolojinin yaygınlaşması, telekomünikasyon sektörü başta olmak üzere birçok sektörü derinden etkiliyor. Dünya tarihindeki benzer teknolojik yeniliklerden en çok etkilenen iletişim, ulaşım, imalat ve tarım sektörleri olmuştu; yapay zeka için de benzer bir durum gerçekleşiyor. Hatta yapay zekayı elektrik icadı ile karşılaştıranlar, ticari ve toplumsal yaşama etkisinin elektrik kadar büyük etki yaratacağını düşünüyor.
Diğer yapay zeka uygulamalarının yaygınlaşması birçok kişi için tedirgin edici bir durum olma niteliği taşıyor. Dünyada yapay zeka ile ilgili regülasyonlar aktif olarak tartışılıyor, Avrupa Birliği 2021 yılı Nisan ayında regülasyon önerisini yayımladı. Buna göre kritik altyapılar, adalet ve toplum güvenliğini ilgilendiren yüksek riskli görünen alanlarda yapay zeka uygulamaları katı yükümlülüklere tabi olacak. Böylelikle yapay zekanın toplum faydasına hizmet etmesi garanti altına alınmaya çalışılacak.
Aynı zamanda birçok ülke ulusal yapay zeka stratejilerini belirledi. Türkiye'de bu çalışmaların uzağında kalmayarak insan merkezli ve etik değerlere bağlı bir ulusal yapay zeka stratejisi için yürüttüğü çalışmaları olgunlaştırdı.
Makine öğrenmesi ile ilgili en bilinen algoritmalar 20-30 yıllık hatta daha da eski bir geçmişe sahipken neden o yıllarda değil de şimdi kullanılıyor? Bunun en temel sebebi, dijitalleşmenin sonucu veriye erişimin kolaylaşması, eskiden hayal edemediğimiz miktarda veriyi dijital ortamda saklayabilme ve günümüzün yüksek hızlı teknolojileri ile bu verileri işleyebilmek.
Türk Telekom da, yapılan yapay zeka çalışmalarına verdiği destek ve sağladığı donanım altyapısı ile sadece Türkiye'de değil dünyada bu sektör için örnek oluşturabilecek bir altyapı sunuyor. Türk Telekom olarak network operasyonlarında uyguladığımız makine öğrenmesi yöntemleri ile anomalilerin tespiti, arıza tahmin çalışmaları ve karar destek sistemleri ile operasyonlarımızı daha akıllı hale getirip müşterimizle buluşturduğumuz hizmetlere ait altyapıları proaktif olarak yönetmekteyiz. Bu çalışmaları gerçekleştirirken gözetimli, gözetimsiz, pekiştirmeleri makine öğrenmesi ve ileri istatistik yöntemleri ile yaptığımız, şebeke ihtiyaçlarımıza uygun kendi geliştirdiğimiz çözümler üretmekteyiz.
Yapay zekayı diğer teknolojik trendlerden ayıran önemli bir başka konu da açık kaynak kod desteğidir. Açık kaynak kodlu yazılımlar büyük şirketlere bugüne kadar belki de hiç karşılaşmadıkları çeviklik ve maliyet kazancı sağlıyor. Türk Telekom operasyonlarında kullandığımız yapay zeka uygulamaları için de tamamen açık kaynak kodlu yazılımları, Türk Telekom grup şirketlerimiz kaynakları ile geliştirerek yurtdışı lisans bağımlılığı olmayan yerli ve milli çalışmalara imza atıyoruz.
Referanslar:
https://www.techrepublic.com/article/job-trend-analysis-marks-growth-of-data-science-ai-roles/
https://ec.europa.eu/commission/presscorner/detail/en/ip_21_1682
https://www.wipo.int/wipo_magazine/en/2019/03/article_0001.html