Türk Telekom Güncel | Sayı 08

TÜRK TELEKOM GÜNCEL I 35 34 I TÜRK TELEKOM GÜNCEL kuruluşlar arası güvenilir iş akışlarına, idari maliyetlerin düşmesine ve risk değerlendirmelerinin iyileşmesine olanak tanınmış oldu. * Akıllı şehirler de dijital dönüşüm uygulamalarına verilebilecek en güzel örnekler arasında. Dijital trafik uygulamaları, enerji tasarrufu sağlamaya yönelik “Akıllı Şehir” projeleri kaynakların verimli kullanılmasını sağlayan ve hayatı kolaylaştıran teknolojiler olarak şehre ekonomik katkı sunuyor. Şirketimizin Bursa’da su sayaçlarını otomatik olarak okuyup faturalandırması projesi de bu alanda verilebilecek en güzel örnekler arasında. Dijital dönüşümün kritik aktörleri: Mobil haberleşme teknolojileri Günümüzde dijital dönüşüm süreci için veri ile birlikte verinin iletilme süreci de çok önemkazanıyor. Bu kadar birimin, uygulamanın, aracın birbirine uygun koşullarda bağlanamadığı, üretilen verilerin iletilememesi riskleri, özellikleMobil Haberleşme Teknolojisinin dijital dönüşümün temel teknolojilerinden biri olması gerektiğini ortaya koyuyor. Yeni dijital dünyanın haberleşme ihtiyaçlarını temel olarak; değişik veri tipleri için uygun servis çözümleri, verimli bant kullanımı, verimli kapsama alanı ile kullanımı devameden ve yeni geliştirilen haberleşme çözümlerinin entegre ile üretilen verinin internete bağlı nesneler üzerinden istenilen bir merkeze iletilmesini kapsıyor. Veri Paylaşma: Bu aşamada ise toplanan ve büyüklükleri giderek artan verilerin saklanması ve paylaşılması için “Bulut Bilişim” şirketlere büyük bir avantaj sağlıyor. Verilere internet üzerinden zaman ve mekân bağımsız ulaşılabilmesi, ayrıca şirket bünyesinde ilave bir bilgi teknolojileri yatırım zorunluluğunu ortadan kaldırması Bulut Bilişim’in vurgulanması gereken avantajları arasında. Büyük Veri Analizi: Bu adım ise çeşitli birimlerden gelen verilerin analiz edilmesini içeriyor. Burada önemli olan üstel olarak artan verilerden anlamlı ve değerli bilgiler edinebilmek. Bunun yolu ise büyük veri analizinden geçiyor. Karar Verme: Bu son adım ise büyük veri analizinden elde ettiğimiz değerli bilgileri “Yapay Zekâ” adını verdiğimiz algoritmalar ile herhangi bir durum karşısında karar aşamasına taşımayı kapsıyor. Yani bir nevi rekabet üstünlüğü sağlayabilecek stratejilerin geliştirilmesi için karar desteği sağlanması amaçlanıyor. İşte sanayide dijital dönüşüm en genel anlamda bahsettiğimiz beş adımdan, her aşamasındaki anlık ve entegre bilgi akışından ve en önemlisi sürecin yaratacağı katma değerden oluşuyor. Ancak dönüşümün olumlu sonuçlar verebilmesi için değişim sürecini sağlıklı yönetebilecek bir yönetim tarzının bulunması gerekiyor. Dijital dönüşümü “akıllı” yönetmek Dijitalleşen dünya aslında “Akıllı Ürünler”, “Akıllı Çözümler” ve “Akıllı Sistemler” demek. Teknik olarak bakıldığında altta yatan gerçek şudur; “Veri Üret”, “Veri Topla” ve “Veri Analiz Et”. Global ölçekte dijital dönüşüm örneği olarak lojistik sektöründe faaliyet gösteren Maersk’in dijitalleşme serüvenine göz atalım. Şirket, süreçlerdeki şeffaflığı yakalamak adına, tek bir kaynaktan uçtan uca tedarik zinciri bilgisine hızlı ve güvenilir olarak ulaşmak için hükümetlerle ve IBM firması ile iş birliği yaparak “Blockchain teknolojisi”ni kullandı. Bu teknoloji ile gerçek zamanlı sensör verileri birleştiğinde ise küresel nakliyatta kullanılabilmesi olarak belirlemek mümkün. Gündemdeki en önemli haberleşme teknolojisi olarak görülen 5G ise düşük gecikme süresi, yüksek bant genişliği ve ağ dilimleme gibi özellikleri ile büyük verinin iletilmesi ve işlenmesi, artırılmış gerçeklik hizmetleri, makinelerin ve fabrika otomasyonlarının uzaktan kontrolü, operasyon süreçlerinin gerçek zamanlı yönetilmesi ve otonomaraçlar gibi birçok gelişmelere imkân sağlayacak bir teknoloji olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca NB-IoT, SigFox ve LoRa gibi mobil haberleşme teknolojileri de dijitalleşme sürecinde kullanılabilecek iletişim teknolojileri olarak ön plana çıkıyor. Özetlemek gerekirse, dijitalleşen dünyada şirketlerin varlıklarını sürdürebilmeleri ve rekabet üstünlüğü sağlayabilmeleri için dijital teknolojileri anlamaları ve doğru alanlarda uygulamaları artık zorunlu hale geldi. Ve ancak bu süreci doğru bir şekilde yöneten şirketlerin rekabet ortamında ayakta kalarak kendilerini geleceğe taşıyabilecekleri, kaçınılmaz bir gerçek olarak ortada duruyor. Her şirketin öncelikle ihtiyacı olan iş alanını belirlemesi ve dönüşüme bu doğrultuda uygun teknoloji ile başlaması gerekiyor. Şirketin yapısına ve süreçlerine uygun olmayan teknoloji yatırımlarının başarıya ulaşma şansı bulunmuyor. *Harvard Business Review Türkiye, Ağustos 2019:76 Teknoloji DIJITAL DÖNÜŞÜM

RkJQdWJsaXNoZXIy NDQyNTU=