Türk Telekom Güncel | Sayı 03
muaşeret Özel hayatlarımızı olduğu kadar iş hayatımızı da etkileyip değiştiren sosyal medyayı doğru kullanıyor muyuz? Dijital İletişim Uzmanı ve Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ali Murat Kırık ile sosyal medyanın iş hayatına etkileri ve sosyal medyanın “adab-ı muaşeret kuralları”nı konuştuk. Gizem Sabuncu S osyal medya artık hayatımızın bir parçası haline geldi. Gerek Türkiye’de gerek dünyada sosyal medya kullanımı her geçen gün artıyor. Yaş, gelir, cinsiyet ayrımı gözetilmeksizin her kullanıcı sosyal paylaşım ağlarında kendine yer bulabiliyor. Nitekim Facebook, Twitter, Instagram ve YouTube gibi sosyal paylaşım ağları da kullanıcı merkezli bir yapıya sahip. Aslında sosyal medyanın Türkiye’deki mevcut durumunu doğru bir şekilde anlayabilmek için We Are Social ve Hootsuite’in birlikte yayınladığı 2018 Dijital Raporu’nu incelemek gerekiyor. Bu rapora göre; Türkiye’de yaklaşık 51 milyon aktif sosyal medya kullanıcısı var ve bu rakam toplam nüfusun yüzde 63’üne tekabül ediyor. Mobil kullanıcısı sayısı ise oldukça yüksek. Aktif sosyal medya kullanıcılarının 44 milyonunun mobil iletişim araçları üzerinden erişim sağladığı görülüyor. Dijital İletişim Uzmanı ve Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ali Murat Kırık’a göre; en yoğun kullanılan sosyal paylaşım ağı YouTube. Facebook, Instagram, Twitter ise popüler diğer ağlar arasında yer alıyor. Dr. Ali Murat Kırık, sosyal medyanın insan hayatına doğrudan etki ettiğini söylüyor: “İletişimin hızlanması, artan etkileşim imkanı sosyal medyanın avantajları arasında. Dünyada var olan gelişmeler hızlı bir şekilde sosyal medya üzerinden takip edilebiliyor. Fiziki sınırlar ortadan kalkınca kullanıcılar birbirleriyle sanal ortamda bir araya gelebiliyor. Gruplar ve topluluklar oluşturularak birden çok kullanıcıya eş zamanlı bir şekilde ulaşılabiliyor. Kendisini ifade etmek isteyen, düşünce ve görüşlerini aktarmayı amaçlayan bireyler için sosyal medya biçilmiş kaftan. Ancak sosyal medyanın bazı dezavantajları da bulunuyor; hedonizm ve bağımlılık sosyal medyanın toplum üzerindeki olumsuz etkileri olarak karşımıza çıkıyor.” Bütün gündelik hayatın, alışkanlıkların sosyal medyaya taşındığı günümüzde, doğal olarak herkesin buluştuğu bu sanal alan kendine makbul davranış kodlarını da üretiyor. Peki hayatımızın bu kadar merkezinde yer alan sosyal medyayı ne kadar doğru kullanıyoruz? Sosyal medya “görgüsü” Kanadalı iletişim bilimci Marshall McLuhan’ın ifadesiyle sosyal medyayı “global köy” olarak nitelendirmek mümkün. Bu global köyün de kendine özgü “adab-ı muaşeret kuralları” var. Yalnızca çalışanların ve iş dünyasında var olanların değil, sosyal medyada yer alan bütün bireylerin bu kurallara uyması sağlıklı iletişim açısından önemli. u Öncelikle yazım ve dilbilgisi kurallarına uyulması ve gerekli olmadıkça emoji kullanılmaması çok önemli. Sürekli büyük harf le yazmak bağırmak anlamına geldiğinden bu noktada ayrıca hassas davranmak gerekiyor. u Devamlı paylaşımda bulunmak ve başkalarının içeriklerini kendimize aitmiş gibi sunmak da doğru bir davranış değil. u Sahte kimlikler oluşturmak ve müstehcen içerik paylaşmak ahlak kurallarına aykırı. u Firmaların, ürünlerin ve hizmetlerin reklamlarını sürekli paylaşmak ve direkt mesaj olarak göndermek de insanları rahatsız edeceğinden dikkatli olmakta fayda var. Markalar adına sahte hesaplar açılıyor ve bunların çoğunun amacı sanal dolandırıcılık. Kullanıcıların bu sorunlarla karşılaşmamaları adına bu hesapların oluşturulma tarihlerine mutlaka bakmaları ve paylaşımlarda geriye doğru gitmeleri önemli. u Tanımadığımız kişilere gönderilen arkadaşlık istekleri de sosyal medyanın görgü kurallarına aykırı. Bu tıpkı sokakta gördüğümüz bir insana “Arkadaş olalım mı?” demekle eş değer kabul ediliyor. Linkedin gibi network oluşturmak için kullanılan mesleki ağları belki bunun dışında tutabiliriz. u Sosyal medyada görgü kurallarına uymak, diğer insanlara saygı göstermek ve onların duygularına önem verdiğiniz mesajını göndermek demek. Dijital “adab-ı muaşeret kuralları” arasında izinsiz fotoğraf ve içerik paylaşmamak ve harf hataları yaparak mesajları gereğinden fazla kısaltmamak da yer alıyor. Ali Murat Kırık sosyal medyanın kendine özgü evrensel kuralları olduğunu belirtiyor: “Bu kurallar dünyanın her yerinde geçerli. Sosyal medyada çok yönlü bir akış söz konusu olduğu için bu kurallar sürekli değişiklik gösteriyor. Öncelikle empati kurulmalı ve gelişigüzel bir şekilde içerik paylaşımı yapılmamalı. Saygı, sosyal medya açısından oldukça önemli” diyor. Yaşam İLETİŞİM TÜRK TELEKOM GÜNCEL I 71 70 I TÜRK TELEKOM GÜNCEL Sosyal medyada adab-ı Y apılan araştırmalara göre; çalışanların iş hayatında akıllı telefonlarından uzak durması, hatta bildirimleri sessize alması iş verimi açısından oldukça önemli. Sosyal medya bağımlılığı nedeniyle kullanıcıların kimi zaman işlerine odaklanamadıkları görülüyor. Artık işverenler işe alım sırasında kişinin sosyal medya profillerini de inceliyorlar. Bu konuda bilinmesi gereken en önemli nokta; sürekli paylaşım ve yorum yapmanın, işveren tarafından tercih edilmeme sebepleri arasında yer alması. Sosyal medya hesaplarında siyasi paylaşımlar yapmak, dezenformatif içeriklere yer vermek de iş hayatı için sıkıntılı durumlar ortaya çıkarabiliyor. Mesleğe dair yapılan paylaşımlar ve detaylar ise işverenlerin dikkatini çekiyor. Ayrıca; yapılan paylaşımların etkileşime açık olması ve fikir alışverişinde bulunacak türde sunulması da dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta. Sosyal medyayı kullanırken nelere dikkat etmeli?
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NDQyNTU=